Hangi İlişkiden Hamile Kaldım? Hangi Tarihte Gebe Kaldım?

Hangi İlişkide Hamile Kaldım?

Hangi ilişkiden hamile kaldım ya da hangi tarihte gebe kaldım şeklinde çok sık sorular almaktayız. Bu yazımda ilişki kalınan tarihi ve hangi ilişkide hamile kalındığımı anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle gebelik haftası hesaplaması nasıl yapılır? Sorusuna açıklık getirelim. Gebelik haftası hesaplamalarında son adet tarihi kullanılmaktadır.

Son adet tarihinden muayeneye geldiğiniz gün arasındaki gün sayısı gebelik süreniz olarak hesaplanır. Örnek verecek olursak en son altı hafta önce adet olduysanız ve gebelik testiniz pozitif çıkıyorsa 6 haftalık gebeliğiniz vardır.

Gebe kalınan ayın içerisinde birden fazla ilişki yaşanması genellikle sıkça olmaktadır. Bazı özel durumlarda gebe kalınan ilişki günü önem arz eder. Kesin tam günü bilmek kolay değildir. Fakat bazı bulgular gebe kalınan ilişki tarihini bulmamıza yardımcı olur. Fakat bulunan gün yaklaşık bir tarihtir, kesin tarih değildir.

Gebelik haftası hesaplamaları genellikle iki şekilde yapılmaktadır:

• Son adet tarihi
• Ultrasonografi

Ovulasyon tarihinde ortamda sperm olması için, ilişkinin ovulasyon(yumurtlama) tarihi civarında olması gerekir. Burada bilinmesi gereken önemli bir bilgi ise spermlerin 5 gün doğum kanalında yaşayabilme kapasiteleri olduğudur. Yani spermlerin beş gün ömrü vardır. Bu yüzden gebelik için illaki yumurtlama günü ilişkiye girmek şart değildir.

Yumurtlama tarihinden yaklaşık 4-5 gün öncesinden başlayarak ovulasyon(yumurtlama) gününe dek olan ilişkilerden gebelik oluşabilir. Yaklaşık gebe kalma tarihi hesaplamalarını bu bilimsel bilgiler ışığında yapabilmekteyiz.

Örnek verecek olursak; 6 haftalık bir gebeliğiniz varsa ve normal adet döngünüzde 30 günde bir adet oluyorsanız yaklaşık şu an ki tarihten 28 ila 33 gün önceki bir günde gebe kalmışsınız demektir. Bu hesaplamalar zor ve tecrübe gerektirdiğinden ve yanlış sonuçlara varmamak için yapılacak en doğru şey bir Kadın Doğum Uzmanına başvurarak hesaplamalar açısından yardım almaktır.

Bazı özel durumlarda gebe kalınan ilişkiyi bulmak zor olabilir:

• Aynı gün iki kez ilişkiye girmek (farklı partner)
• Ovulasyona(yumurtlama) yakın günlerde birden fazla ilişkiye girmek

Normal adet döngüsü nasıl oluyor neden düzensizlikler olur?

Normal adet döngüsü yaklaşık 21 ila 35 gün süren bir döngüden oluşur. 35 günden uzun süren adet döngüleri anormal kabul edilir ve adet gecikmelerinden bahsedilir. Adet gecikmelerinin bir çok sebebi olmakla beraber en sık sebebi gebeliktir.

İkinci en sık görülen ise polikistik over sendromudur. Adetiniz üç gün kadar geçtiyse ve gebelik şüpheniz varsa eczanelerden kolaylıkla bulabileceğiniz idrarda gebelik testleriyle gebelik olup olmadığınız öğrenebilirseniz. Gebelik söz konusu değilse hormonal nedenlere bağlı gecikmeler yaşanır.

Kısa süren adet döngüleri ya da ara kanamalar genellikle doğum kontrol hapları gibi hormonal ilaçları yanlış kullanmaya bağlı olur. Bazen kırk yaş üstü perimenopozal dönemlerde oluşan hormon düzensizliklerine bağlı olarak sık adet görme şikayeti ile karşılaşabilmekteyiz.

Bazen ovulasyon zamanlarında mittelschmerz kanaması adı verilen hafif ve az miktarda kanamalar olabilir. Bu kanama türü normal kabul edilir ve adet düzensizliği sayılmaz.

Gebeliğin Klasik Belirti ve İşaretleri

Gebeliğin belirtileri nelerdir yada 3 günlük veya 7 günlük gebelik belirtileri nelerdir? Şeklinde sıkça sorular almaktayız.

Hamileliğin en yaygın erken belirti ve semptomları şunlardır:

• Adet gecikmesi: Beklenen adet döngüsünün başlangıcı olmadan bir hafta veya daha uzun bir süre geçtiyse hamile olabilirsiniz. Bununla birlikte, düzensiz bir adet döngüsünüz varsa bu belirti yanıltıcı olabilir.
• Hassas, şişmiş göğüsler: Hamileliğin erken döneminde hormonal değişiklikler göğüslerinizi hassas ve ağrılı hale getirebilir. Vücudunuz hormonal değişikliklere uyum sağladıkça rahatsızlık muhtemelen birkaç hafta sonra azalacaktır.
• Kusmalı veya kusmasız mide bulantısı: Günün veya gecenin herhangi bir saatinde ortaya çıkabilen sabah bulantısı, genellikle hamile kaldıktan bir ila iki ay sonra başlar. Bununla birlikte, bazı kadınlar daha erken mide bulantısı hisseder ve bazıları ise bunu asla yaşamaz. Hamilelik sırasında mide bulantısının nedeni net olmasa da, hamilelik hormonları muhtemelen rol oynar.
• Artan idrara çıkma: Normalden daha sık idrara çıkıyorsanız bu gebelik belirtisi olabilir. Vücudunuzdaki kan miktarı hamilelik sırasında artar ve böbreklerinizin mesanenize giren fazla sıvıyı atmasına neden olur.
• Yorgunluk: Yorgunluk, hamileliğin erken belirtileri arasında da üst sıralarda yer alır. Hamileliğin ilk üç ayında uyku meyiline neyin neden olduğunu kimse kesin olarak bilmiyor. Bununla birlikte, hamileliğin erken döneminde progesteron hormonu seviyelerinde hızlı bir artış yorgunluğa katkıda bulunabilir.

Hamileliğin Diğer Belirti ve Semptomları

İlk trimesterde (ilk üç ay) yaşayabileceğiniz diğer daha az belirgin hamilelik belirti ve işaretleri şunları içerir:

• Huysuzluk ve sinirlilik hali: Hamileliğin erken dönemlerinde vücudunuzdaki hormon seli sizi alışılmadık derecede duygusal ve ağlamaklı bir ruh haline sokabilir. Ruh hali değişimleri yaygındır.
• Şişkinlik: Hamileliğin erken dönemindeki hormonal değişiklikler, adet döneminin başında hissettiklerinize benzer şekilde şişkin hissetmenize neden olabilir.
• Hafif lekelenme: Hafif lekelenme hamileliğin ilk belirtilerinden biri olabilir. İmplantasyon(yerleşme) kanaması olarak bilinir, döllenmiş yumurta rahim zarına yapıştığında olur (embriyo gömülmesi)—Genellikle gebe kaldıktan yaklaşık 10 ila 14 gün sonra olur. İmplantasyon kanaması, adet görmeyi beklediğiniz süre civarında meydana gelir. Ancak, her gebelikte bu lekelenme olmaz.
• Kramplar: Bazı kadınlar hamileliğin erken dönemlerinde hafif rahim krampları yaşarlar.
• Kabızlık: Hormonal değişiklikler sindirim sisteminizin yavaşlamasına neden olarak kabızlığa neden olabilir.
• İştahsızlık ya da yemekten nefret ediyorum hissi: Hamileyken bazı kokulara karşı daha duyarlı hale gelebilir ve tat alma duyunuz değişebilir. Diğer birçok hamilelik belirtisi gibi, bu yiyecek tercihleri hormonal değişikliklere bağlı değişebilir.
• Burun tıkanıklığı: Artan hormon seviyeleri ve kan üretimi, burnunuzdaki mukoza zarlarının kolayca şişmesine, kurumasına ve kanamasına neden olabilir. Bu, burun tıkanıklığınıza veya akıntınıza neden olabilir.